23 Ağustos 2011 Salı

Adet söktürücü şifalı bitkiler


Prof. Dr. Ahmet Maranki adet düzensizliği kürleri, adet düzenleyici formülleri.. Adet söktürücü şifalı bitkiler, adet sökücü ilaçlar, formüller ve bitki çayları tarifleri..

Şifalı bitkiler uzmanı olan Prof. Dr. Ahmet Maranki adet kanaması söktürücü şifalı bitkiler olarak; maydanoz, papatya, civanperçemi, kimyon, nane, nergis, rezene, safran, havuç tohumu, anason, karabaş otu, misk gibi bitkilerinden hazırlanacak adet söktürücü çayları önermektedir.



Sayın Maranki yukarıda saydığımız bitkiler ile hazırlanan adet söktürücü çaylardan her gün 3-4 bardak kadar içilmesini tavsiye etmektedir. Ayrıca taze üvez meyvelerden yemek de adet kanaması sökücü sonuçlar doğurmaktadır.

Diğer adet sökücü şifalı bitkiler

Adet sökücü ilaç niyetine dereotunu da öneren Prof. Dr. Ahmet Maranki adet kanamasını söktürmek amacıyla 2 çay kaşığı kadar dövülmüş dereotu adet söktürücü bitki çayı hazırlanıp, içilmesinin adet sökmeye yardımcı olacağını belirtiyor.

Prof. Dr. Ahmet Maranki adet düzensizliği için zerdaçalın çay şeklinde hazırlanıp içilmesinin veya zerdaçalın toz haline getirilerek tüketilmesinin etkili olacağını söylemektedir.



Adet sökücü olarak kereviz tüketilmesi; civan perçemiyle hatmi çiçeğinin birleşiminden bitki çayı yapılıp içilmesi de Prof. Dr. Ahmet Maranki’nin adet sökücü, adet kolaylaştırıcı formüllerinden olduğu ve adet sökücü şifalı bitkiler isteyenlere tavsiye ettiği tedavi yöntemlerindendir.

ADET SÖKTÜRÜCÜBİTKİLER


Papatya biberiye ile beraber kaynatılıp içilirse adet söktürür.At kuyruğu otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir..
Aynı safa yaprak ve çiçekleri Kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
Civan perçemi tek başına yada sığır kuyruğu, çörek otu ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilirse adet söktürür, kadınlarda görülen çocuk olmama durumu adetten ise gayet faydalı bir uygulamadır. Yine menapozdan kaynaklanan kesilmelere de çok faydalıdır. Bazı kişilerde alerji etkisi yapabilir. Koklamak, tozunu yutmak ve vücuda sürtünce alerji yapabilir. Telafisi: Alerji için civan perçemini balla karıştırıp yerse fayda görür.
Çiriş otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
Çörek otu balla karıştırılıp yenmeye devam edilirse adet söktürür
. Az çöven kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak içilirse adet söktürürFazlası kustururHavlıcan kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir
. Kekik (civanperçemi acıdır,kattılırsa daha iyi olur) kaynatılıp balla tatlandırılıp günde 3 çay bardağı içilirse adet söktürür.
Kuş dili kaynatılıp balla tatlandırılarak birer su bardağı aç karnına içilir.
Madımak otu kaynatılıp balla tatlandırılarak aç karına birer su bardağı içilir.
Papatya biberiye ile beraber kaynatılıp içilirse adet söktürür.
Şakayık çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
Üzerlik tohumu kaynatılıp balla tatlandırılarak 1′er su bardağı içilmeteÜzerlik tohumu kaynatılıp balla tatlandırılarak 1′er su bardağı içilir.Mide gastridi ve ülseri olanları yakar. Sirke ile yapılan bal şerbeti içilirse mide yanması geçer. Geçmezse önce mide tedavi edilir.

ADET SÖKTÜRÜCÜ BİTKİLER
Papatya biberiye ile beraber kaynatılıp içilirse adet söktürür.At kuyruğu otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir..
Aynı safa yaprak ve çiçekleri Kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
Civan perçemi tek başına yada sığır kuyruğu, çörek otu ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilirse adet söktürür, kadınlarda görülen çocuk olmama durumu adetten ise gayet faydalı bir uygulamadır. Yine menapozdan kaynaklanan kesilmelere de çok faydalıdır. Bazı kişilerde alerji etkisi yapabilir. Koklamak, tozunu yutmak ve vücuda sürtünce alerji yapabilir. Telafisi: Alerji için civan perçemini balla karıştırıp yerse fayda görür.
Çiriş otu kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
Çörek otu balla karıştırılıp yenmeye devam edilirse adet söktürür
. Az çöven kökü kaynatılıp balla tatlandırılarak içilirse adet söktürürFazlası kustururHavlıcan kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir
. Kekik (civanperçemi acıdır,kattılırsa daha iyi olur) kaynatılıp balla tatlandırılıp günde 3 çay bardağı içilirse adet söktürür.
Kuş dili kaynatılıp balla tatlandırılarak birer su bardağı aç karnına içilir.
Madımak otu kaynatılıp balla tatlandırılarak aç karına birer su bardağı içilir.
Papatya biberiye ile beraber kaynatılıp içilirse adet söktürür.
Şakayık çiçekleri kaynatılıp balla tatlandırılarak içilir.
Üzerlik tohumu kaynatılıp balla tatlandırılarak 1′er su bardağı içilmeteÜzerlik tohumu kaynatılıp balla tatlandırılarak 1′er su bardağı içilir.Mide gastridi ve ülseri olanları yakar. Sirke ile yapılan bal şerbeti içilirse mide yanması geçer. Geçmezse önce mide tedavi edilir

Hamilelik kaç günde belli olur


♥ Hamilelik kaç günde belli olur
Bu soruyu merak eden kadın kendince sabırsız bekleme süresine girer. Oysa ki hamillelik için o kadar da uzun bir süre bekelemenize gerek yoktur. Evet hamilelik kaç günde belli olur? İşte;
Hamile olduğundan şüphelenen ve adet gecikmesi yaşayan pekçok kadın eczaneden kolayca temin ettiği gebelik testi ile hamile olup olmadığını öğrenmeye çalışır. Bu hem son derece ucuz, hem kolay hem de özel bir yöntemdir. Özeldir çünkü testi uygulayan kadından başka kimse sonucu bilemez. Pekçok kadın için bu önemli bir özelliktir. Kadın hamile olup olmadığını herkesten önce öğrenmek ve bu özel anı doyasıya yaşamak ister. Tam tersi şekilde istenmeyen bir gebelikten korkan kadın da hamile olup olmadığını başkalarının bilmesini istemeyebilir.
Her yıl tüm dünyada milyonlarca gebelik testi satılmaktadır. Evde yapılan gebelik testi anlamında “home pregnancy test” (HPT) olarak adlandırılan bu yararlı kitler her zaman doğru sonuç vermeyebilir. Hatalı pozitif ya da hatalı negatif sonuçlar kişide hem psikolojik hem de fiziksel travmaya neden olabilir. Bu nedenle gebelik testi kitlerini kullanırken çok dikkatli olmak gerekir.
Öte yandan e-posta ile gelen pekçok sorudan HPT’lerin ne zaman ve nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili yeterli bilgiye sahip olunmadığı sonucu çıkmaktadır.
HPT gebeliği nasıl saptar?
Bir gebelik oluştuğunda herhangi bir testin bu gebeliği saptayabilmesi için hCG adı verilen hormonun varlığı temel şarttır. hCG yalnızca gebelikte salgılanan bir hormondur ve salgılanabilmesi için döllenmiş yumurtanın blastokist aşamasına ulaşıp rahim içine yerleşmesi gerekir. Bu genelde yumurtlamayı takiben 6-10 gün içinde meydana gelen bir olaydır. Teorik olarak hCG döllenmeyi takip eden 9. gün civarında salgılanmaya başlar. Hormonun kanda yeterli düzeye ulaşıp idrarla da atılması için ek zamana gerek vardır. Çok erken dönemlerde hormon kanda yükselmeye başlamasına rağmen idrarl atılması gecikebilir. Normalde gebe olmayan bir kadında kandaki hCG düzeyi mililitrede 10 milienternasyonel üniteden (mIU) daha düşüktür
HPT’nin hassasiyeti ne demektir?
HPT’nin hassasiyeti idrarda saptayabildiği en düşük miktardaki hCG değeri anlamına gelir. Bugün piyasada satılan pekçok gebelik testinin hassasiyeti 20-50 mIU/mL arasındadır. Yani hCG değeri 20-50 mIU/mL’nin altındaysa test sonuç vermez. Oysa kan testi hCG değerini tam olarak yansıtır.Bu nedenle kan testi daha adet gecikmesi ortaya çıkmadan sonuç verebilir.
Testin duyarlılığı yani hassasiyeti ne kadar yük:-):-):-):-)e yani ölçebildiği hCG düzeyi ne kadar düşükse gebeliği erken dönemde gösterme olasılığı da o kadar yüksektir.
HPT nasıl yapılır?
Her gebelik testinin kendine ait özellikleri olabilir. Bu nedenle eczaneden test aldığınızda kullanma talimatını mutlaka okuyunuz.
Test için en uygun örnek orta akım idrarıdır. Yani idrar yapmaya başlayıp biraz idrarı boşa akıttıktan sonra idrar örneği almanız daha uygundur. Testin özelliğine göre idrarınızı bir kaba alıp damlalık ile damlatmanız, idrar kabına batırmanız ya da direkt olarak idrarınızı yaparken testi akan idrara tutmanız uygulanabilecek yöntemlerdir.
HPT en erken ne zaman sonuç verir?
“Arkadaşımla ilişkide bulundum daha sonra hemen gidip gebelik testi aldım sonuç negatif çıktı. Kesinlikle hamile olmadığımdan emin olabilirmiyim?” şeklinde sorular e-posta ya da telefon ile bana yöneltilen sorular arasında sıkça yer almaktadır. Bu kadar erken dönemde gebelik olup olmadığını ancak Tanrı bilebilir.
Daha öncede belirttiğim gibi gebelik testinde gebeliğin saptanabilmesi için embryonun rahim içine yerleşmiş olması gerekir. Bu nedenle test en erken yumurtlamadan sonraki 8-9. günde saptanabilir. Ancak yumurtlamanın geç olması, embryonun beklenenden daha geç yerleşmesi gibi nedenler ile bu dönemde yapılan idrar testi genelde negatif çıkar. Bu dönemde yapılan gebelik testinin negatif çıkması hatalı negatif anlamına gelmez ve hamile olmadığınızı göstermez. En akılcı ve ekonomik yaklaşım adet kanamasını beklemek eğer gecikme olursa test yapmaktır.
2001 Ekim ayında JAMA dergisinde yayınlanan geniş kapsamlı bir araştırmada adet gecikmesinin olduğu günde yapılan idrarda gebelik testinin duyarlılığının %90 olduğu saptanmıştır (JAMA. 2001;286-1759-1761). Geriye kalan %10 olguda daha henüz embryo rahime bile yerleşmemiştir. Yine aynı çalışmaya göre bu testlerin duyarlılığı en fazla adet gecikmesinden 1 hafta sonra olmakta ve %97′ye kadar çıkmaktadır.
Bu nedenle adet gecikmesinin takip eden 1-2 günde yapılan test negatif çıktığında mutlaka 1 hafta sonra test yeniden yapılmalıdır.
Testi yapmadan önce idrar ne süre ile tutulmalıdır?
Testi yaptığınız gün ne kadar geçse idrar tutmanız gereken süre o kadar azdır. Örneğin beklediğiniz adet kanaması 1 hafta geçmiş ise idrar tutmadan herhangi bir zamanda testi yapabilirsiniz. Öte yandan adet kanamasını beklediğiniz gündeyseniz ya da adet kanamanız 1-2 gün geciktiyse bu durumda 4 saat idrar yapmayıp daha sonra testi yapmalısınız.
Test nasıl yorumlanır?
Piyasada satılan değişik markalardaki idrar testleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle kullndığınız testin kullanma talimatını mutlaka dikatlice okuyunuz.
Genelde idrar testlerinde 3 tane pencere bulunur. Bunlardan birine idrar örneği damlatılırken yan yana bulunan iki pencereye bakılarak test yorumlanır. Bu pencerelerden birisi testin doğru şekilde yapılıp yapılmadığınız gösterir (kontrol penceresi). Diğer pencere ise pozitif ya da negatif sonucu verir. Pozitif sonuç varlığında bu penceresinde ya bir çizgi ya da artı işareti çıkar. Sonuç penceresindeki çizginin renginin açık ya da koyu olması anlamını değiştirmez. Bu her durumda pozitif sonuç demektir. Bazı testlerde ise sonuç peceresinde artı ya da eksi işareti belirir. Artı pozitif sonucu yani gebeliği, eksi ise gebelik olmadığını gösterir.
Gebelik testinin sonucu okunurken testin kullanma kılavuzunda belirtilen zaman süresince beklenmelidir. Bazı durumlarda test negatif olmasına rağmen bir süre daha beklendiğinde hafif bir çizgi ortaya çıkabilir. Bu şüpheli sonucu belirtir. Ya hamile olmanıza rağmen hCG değeri testin saptayabileceği düzeylere ulaşmamıştır ya da hamiel değilsinizdir ancak test reaksiyon vermektedir. Her iki durumda da testin 1-2 gün sonra tekrar edilmesi ya da kanda gebelik testi yapılması uygundur. İdeal olan testin kullanma kılavuzunda belirtilen zaman sonrasında sonucu yorumlamaktır.
Test neden hatalı sonuç verir?
Testin hatalı negatif sonuç vermesinin temel nedeni duyarlılığının kandaki düşük düzeydeki hCG değerlerini saptamaya yetmemesidir. Testin erken yapılması bunda en önemli faktördür. Testin bozuk ya da son kullanım tarihinin geçmiş olması da bir diğer etkendir.
Hatalı pozitif sonuçlar ise daha nadir görülür. Bu gibi durumlarda bazen idrardaki başka bir hormona (örneğin LH) çapraz reaksiyon gelişebilir. Bir başka neden de kimyasal gebeliklerdir. Çok erken dönemde test pozitif çıkmasına rağmen daha sonra klinik olarak gebelik fark edilemeden embryo canlılığını yitirir ve kan hCG değerleri düşmeye başlar.
İnfertilite tedavilerinde yumurta çatlatmak amacıyla yapılan hCG enjeksiyonları sonrasında da hatalı pozitif sonuçlar görülebilir. Bu nedenle test son hCG enjeksiyonundan 10-14 gün sonra yapılmalıdır.
Testin hatalı pozitif sonuç vermesi oldukça nadirdir.Bu nedenle pozitif sonuç varlığında ek incelemeye gerek duyulmazken negatif olması mutlaka gebe olunmadığı anlamına gelmez
Kullanılan ilaçlar ya da enfeksiyonlar hatalı sonuçlara neden olabilir mi?
İçinde hCG içermeyen ilaçlar hatalı sonuca neden olmaz. Kısırlık tedavisinde kullanılan yumurtlama uyarıcı ilaçlar da dahil olmak üzere hiç bir antibiyotik, ağrıkesici, doğum kontrol hapı testin hatalı sonuç vermesine neden olmaz ya da gebelik varlığında testin pozitifleşme sürecini geciktirmez. Benzer şekilde tütün ürünleri ve alkol de HPT’lerin doğru sonuç vermesini engellemez.
Uyarılar
Her türlü adet gecikmesi mutlaka değerlendirilmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur. Testin negatif çıkması durumunda eğer adet kanamanız hala daha başlamadıysa mutlaka jinekoloğunuzla görüşmelisiniz.
Testin pozitif olması normal bir gebelik olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle gebeliğin varlığını teyit etmek ve dış gebelik başta olmak üzere bazı erken gebelik komplikasyonlarına yenik düşmemek için kontrol şarttır. Öte yandan adet gecikmesi olan bir kadında testin negatif sonuç vermesi gebeliğin ilerlemesine neden olacaktır. Bu sırada gebelikte kullanılmaması gereken maddeleri kullanmanız ya da gebelik için uygun olmayan davranışlarda bulunmanız bebeğinize zarar verebilir. Bunun istenmeyen bir gebelik olması durumunda ise sonlandırılması için yasal sınır aşılabilir.
Her adet gecikmesi durumunda test pozitif ya da negatif olsun mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.
Dileriz ki istediğiniz sonuçları alırsınız gebeliğe dair.
Sevgi ve sağlıkla kalın.

Adet düzensizliği


Öncelikle isterseniz menstürasyonun - adet kanamasının ne olduğundan ve niye olduğundan biraz bahsedelim:

Rahim iç yüzeyinde her ay dölenmiş yumurtanın ( gebeliğin ), gelip yapışmasına ve buradan beslenmesi için damarlanmasını sağlayacak bir tabaka oluşur ve eğer döllenme yoksa bu duvar görevini tamamlayıp yerini alttan gelen yeni dokuya bırakarak dökülür, rahimden dolayısıyla vücuttan dışarıya atılır. Her ay bu işlem aynı şekilde tekrarlanır biz bu sürece menstürel siklus – adet düzeni, işlevini yitirerek yerini yeni oluşan yapıya bırakıp dışarıya atılan bu dokuya da adet kanı, mentürasyon kanaması diyoruz.

Her insanın vücudundaki her düzenin birbirinden farklı olduğu gibi adet düzeni de kişiden kişiye göre farklılık gösterir.

Yılardan beri yapılan çalışmalar ve elde edilen veriler sonucunda ;

-İdeal sürenin 28 ± 7 gün olduğu yani bir kanamanın ilk gününden, sonraki kanamanın ilk gününe kadar geçen sürenin en az 21 en fazla 35 gün olmasını normal kabul etmekteyiz.

-Ortalama menstürel kanama süresi de 5 ± 3 gün olarak kabul edilmektedir. Yani en az 2 gün, en fazla 8 gün süren adet kanaması normal sınırlar içindedir.

Kanamanın miktarı da önemlidir, bir adet kanması boyunca kaybedilen kan miktarı ortalama 40 ml olup, en fazlası 80 ml en azı 20 ml dir.

Bunların dışındaki kanamaları normal dışı kabul etmekteyiz ve bu anormal kanama dediğimiz kanamalar kadınlarımızın jinekolojik şikayetlerinin % 10 ila 15’ini oluşturmaktadır.

Kanamanızın normalden çok veya az miktarda olması, daha sık veya daha uzun aralıklarla gelmesi, ara kanamaların olması yaşam kalitenizi bozacağı gibi, sinir sisteminizi de etkileyecektir. Hemen ekliyelim ilerideki sayfalarımızda adet sancıları ve adet öncesi gerginlik dediğimiz premenstural sendrom ve yapılması gerekenlerden bahsedeceğiz, çünkü bu da hanımlarımız için ciddi sıkıntılar oluşturmaktadır.

Adet düzeni niçin bozulur ve neler bozar, normal dışı kanama, vücudun hem biz doktorlara hem de siz hanımlara bir işaretidir. Bu tip problemlerin çok basit nedenlerden oluşabileceği ve basit bir tedavi ile çözülebileceği gibi, altında yatan çok büyük problemlerden oluşabileceği gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Problem ne kadar büyük olursa olsun erken teşhisin başarısı çok yüksektir. Onun için kanama bozukluklarımızı ihmal etmiyelim, en kısa sürede bir jinekoloğa baş vuralım, sorun basitse çözümlendirip hayat kalitemizi yükseltelim, eğer ciddi bir neden varsa vakit kaybetmeden tedavimizi olup zarar görmeden veya en az zararla çözüme ulaşalım.

Neler adet düzenini bozabilir; yeni adet görmeye başlıyan genç kızlarımızda da ilk adet yılındaki kanamaları düzenli aralıklarla gelmeyebilir, biz gerekli muayeneyi yapıp altında herhangi bir başka neden yoksa hormonal düzen oturuncaya kadar beklenmesini tavsiye ederiz. Adetten kesilmek üzere olan hanımlarımızda da düzen bozulmaya başlar.

Başka nedenler ne olabilir dersek;



Gebelik
Üzüntü
Stress
Hormonal problemler
İyi huylu tümörler
Kanserler
Doğum kontrol hapı gibi hormon haplarının yanlış kullanımı
Spiral
Enfeksiyon
Kan Hastalıkları
Tiroid hastalıkları gibi bir çok neden adet düzenini bozabilir.


Yapılması gereken nedir ?
En kısa sürede jinekoloğunuza gidip nedenini ve çözümünü öğrenmek olmalıdır.

Adet dönemindeki duygusal belirtiler nelerdir ?


Adet dönemindeki duygusal belirtiler nelerdir ?



Sıkıntı

Çabuk sinirlenme

Bitkinlik

Depresyon

Kızgınlık

Konsantrasyon bozukluğu

Aşırı duyarlılık

Cinsel istekte değişme

Kendini beğenmeme

Sosyallikten uzaklaşma

Doğal aktivitelerle ilgilenmeme

Adet belirtileri ile karşılaşan kişiler kısa sürede bir uzman hekime başvurmalıdırlar

ergenlik(Puberte) dönemi


ergenlik(Puberte) dönemi

Puberte başlama zamanını etkileyen faktörler

Puberte başlangıç yaşı genetik,cinsiyet,ırk,yaşam koşulları ve yüzyılın eğilimi gibi etkenlere bağlı olarak değişebilmektedir.Tüm dünyada,özellikle gelişmiş ülkelerde düzelen sosyoekonomik koşullarla beraber puberte yaşı 100-150 yılda,her 10 yıl başına 2-3 ay erkene kaymaktadır.
Sağlıklı kızlarda pubertenin başlangıç yaşı 8,erkeklerde 9 olarak kabul edilmektedir.Kızlarda puberte bulguları erkeklere aranla 1 yıl daha erken başlamaktadır.

Puberta döneminin başlamasını etkileyen çeşitli faktörler şunlardır:

-genetik

-ırk

-beslenme durumu

-genel sağlık

-çografi yerleşim

-ışık maruziyeti

-psikolojik durum

-bazı patolojik durumlar

kimler doğum kontrol hapları kullanmamalı


kimler doğum kontrol hapları kullanmamalı

doğum kontrol haplarının(kombine haplar)kullanımının uygun olmayan durumları



 -35 yaş ve üstünde sigara içenler

 -Hipertansiyonu olanlar,sistol 160> ve diastol 100 mmHg>olanlar

 -Şu anda veya geçirilmiş tromboembolik hastalğı olanlar

 -Şu anda veya geçirilmiş iskemik kalp hastalığı olanlar

 -Komplike olmuş kalp kapak hastalıkları

 -Geçirilmiş serebrovasküler olay(inme)öyküsü

 -Aktif viral hepatiti olanlar

 -Şu anda meme kanseri olanlar

 -Selim veye habis karaciğer tümörleri

 -Doğumdan sonra emziren annelerde ilk 6 hafta

 -Ağır dekompanse karaciğer sirozu

 -Uzun süre hareketsizlik gerektiren büyük cerrahi veya bacak ameliyatlar

 -Fokal nörolojik septomlu migren

 -Sistemik lupus eritamatozus

 -Orak hücreli anemi

 -40 yaşından büyük ve diabetik olmak

 -Uzun bacak alçısı veya bacakta önemli yaralanma

 -Mononükleozis(akut dönem)



 Kombine doğum kontrol haplarının kullanılmamasının daha uygun olduğu durumlar nelerdir?



 -Hipertansiyonu kontrol altında tutulanlar

 -Meme kanseri öyküsü olup 5 yıldır remisyonda olanlar

 -Safra kesesinde taş olanlar  veya safra taşı için medikal tedavi görenler

 -Daha önce doğum kontrol hapı kullanırken safra taşı gelişenler

 -Ağır hiperlipitemisi olanlar

 -Rifampin veya griseofulvin antibiotikleri kullananlar

 -Nörolojik septomu olmayan miğren olgularında

 -Epilepsi tedavisinde valproik asit dışında bir antikonvülzan ilaç kullananlar

 -Hafif kompanse karaciğer sirozu

 -Doğumdan sonra emziren kadınlarda doğum sonrası 6 hafta ile 6 ay arasında

Hamilelik Belirtileri Nasıl Olur, Gebelik Belirtileri Nelerdir?


Hamilelik Belirtileri Nasıl Olur? Gebelik Belirtileri Nelerdir?

Gebelik ve Annelik forum sayfamizda uyelerimizin katkilari ile olusturmus oldugumuz erken hamilelik (gebelik) belirtileri ile ilgili listemizi asagida sizler ile paylasacagiz.

Listemizde yer alan gebelik belirtileri ile ilgili maddeler tum anne adaylarinin kendilerinde olan degisimleri yazmasi ile ortaya cikmistir. Asagida yer alan hamilelik belirtileri listemizdeki tum belirtiler her kiside yasanmamakla birlikte gebelik baslangicinda bu belirtilerden en az bir kac tanesi mutlaka olusacaktir.

Eger sizde hamile kalmaya karar verdiyseniz ve erken hamilelik belirtileri nelerdir diye merak ediyorsaniz listemiz sizin icin bir yol gosterici olabilir.

Hamilelik (Gebelik) Belirtileri Nasıl Olur?

Asagida yer alan hamilelik (gebelik) belirtileri listemiz en cok gorulen durumdan aza dogru siralanmistir.

1-Mide bulantısı

2-Baş dönmesi

3-Tansiyon düşmesi

4-Alt karında şişkinlik ve hassaslık

5-Kasıklarda batma yada sancı, kramp

6-Kirpiklerin karışması

7-Bel ağrısı

8-Akıntı artması

9-Göğüslerde hassasiyet

10-Göğüslerde şişme

11-Göğüs uçlarının acıması

12-Göğüs uçlarının renginin koyulaşması

13-Sık idrara çıkma

14-Uyku hali

15-Halsizlik

16-Ağızda kuruluk

17-Ağızda metal tadı hissetmek

18-Dudakların fosur fosur olması

19-Göz bebeklerinin büyümesi

20-İdrar kokusunda değişme

21-Kokulara aşırı hassasiyet

22-Gazlı olmak

23-Mide yanması

24-Avuç içlerinde sıcaklık hissi

25-Bel kalınlaşması

26-Adet gecikmesi

27-Akşamları aşırı üşüme hatta titreme

28-Mide kazinmasi-cok acikma

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Gebelik Belirtileri

GEBELİK BELİRTİLERİ
Acaba gebe misiniz? Aslında adet kanamanız bir-iki hafta gecikene kadar hiçbir belirti sizin dikkatinizi çekmeyecektir. Eğer adet kanama döngüsünü takip etmiyorsanız veya takip etseniz bile aydan aya çok değişiklik gösteriyorsa kanamanızın ne zaman olması gerektiğini bilemeyebilirsiniz. Ancak aşağıda anlatacağımız belirtileri (tabii ki her kadın için aynı olmayacaktır) anlamaya başladığınızda, adet kanamanız da gecikdiyse gebe kalmış olabileceğinizi bilirsiniz. Bundan tam olarak emin olmak için daha sonra evde gebelik testinizi de yaparsınız. http://adetgecikmesi.blogspot.com
Şiş Ve Hassas Memeler
Gebeliğin erken belirtilerinden birisi şiş ve hassas memelerdir. Bunun nedeni hormon düzeylerindeki artıştır. Memelerdeki bu rahatsızlık hissi, adet kanaması öncesinde olan durumun biraz daha artmış şeklidir. Gebeliğin ilk üç aylık döneminden sonra, vücut bu hormon değişikliğine alışacak ve rahatsızlık hissi de azalacaktır.

Halsizlik
Gebeliğin erken dönemlerinde görülen halsizlik, bitkinlik, yorgunluk gibi şikayetlerin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak progesteron hormonundaki hızlı artışın buna neden olduğu sanılmaktadır. Üç aydan sonra kendinizi daha enerjik hissedeceksinizdir. Ancak gebeliğin son dönemlerinde, artan yükünüz ve http://www.hamilemiyim.net gebeliğin yaptığı diğer rahatsızlıklar nedeniyle gece uykularınız zorlaşacağı için, bu şikayetiniz tekrar ortaya çıkacaktır.

Tutunma Kanaması
Bazı kadınlarda gebeliğin 11 veya 12. gününde çok az miktarda vajinal kanama olur. Bu  süre tam da adet kanamanızın geciktiği döneme denk gelir. Kanamanın nedeni, tam olarak bilinmese de, döllenen yumurtanın, kandan zengin rahim dokusuna tutunmasıdır. Bu süreç, döllenmeden sonraki altı günden sonra başlar. Kanama çok az olur ve yalnızca bir veya iki gün sürer. Kırmızı lekelenme şeklinde veya pembe- kahverengi akıntı olarak gelebilir. Kanamanız özellikle ağrı ile beraber olduysa dış gebelik belirtisi olabilir. Bu durumu doktorunuza bildirmeyi ihmal etmeyin.

Bulantı Ve Kusma
Çoğu gebe kadında sabahları olan bulantı ve kusma, döllenmeden sonraki bir aya kadar olmaz. Ancak bazı kadınlarda bu durum biraz daha erken başlayabilir. Ayrıca sadece sabahları da  değil tüm gün hatta geceleri de devam edebilir. Gebelerin yaklaşık yarısında, üç aydan sonra bulantıda azalma olur. Diğer yarısında ise bir ay daha veya daha da uzun süre devam edebilir.

Kokulara Karşı Artmış Hassasiyet
Eğer yeni gebe kaldıysanız salamlı sandviç veya bir fincan kahve kokusu sizi çok rahatsız edebilir. Hatta bazı kokular öğürme refleksinizi tetikleyebilir. Tam olarak bilinmese de, bunun nedeninin vücudunuzda hızla artan östrojen hormonunun yan etkisi olduğu sanılmaktadır. Daha önceden severek yediğiniz bazı gıdaların artık, aniden size kötü gelmeye başladığını hissedebilirsiniz.

Karında Şişlik Olması
Gebeliğin erken dönemindeki hormonal değişiklikler nedeniyle, tıpkı adet kanaması öncesi dönemindeki gibi karın şiş hissedilir. Bel ölçünüzü biraz artmış hissetseniz bile rahminiz halen oldukça küçüktür.

Sık Tuvalete Gitme
Gebe kaldıktan kısa bir süre sonradan itibaren sürekli tuvalete gitme ihtiyacı hissedersiniz. Çünkü gebelik sırasında, vücudunuzdaki kan ve diğer sıvıların miktarı artar. Bu da böbreklerinizden geçen sıvının artması demektir. Böylece mesaneniz daha sık dolmaya başlayacaktır. Bu belirti ilk altı haftalıkken başlar ve gebelik ilerledikçe devam eder, hatta bazen daha da artar. Çünkü büyüyen bebeğiniz de artık mesaneye baskı yapıyordur.

Adet Gecikmesi
Eğer adetleriniz çok düzenli ve kanamanız her ay zamanında oluyorsa, belirtiler başlamadan da gebelik testi yapabilirsiniz. Ancak adet kanamalarınız çok düzenli değil, veya bunu takip etmiyorsanız, bulantı ve memelerdeki hassasiyet http://www.hamilemiyim.net ile diğer belirtiler size adetinizin geciktiğini hatırlatacaktır.

Vücut Isınızın Yüksek Kalması
Eğer vücut ısınızı takip ediyorsanız, vücut ısınız 18 gün boyunca hep yüksek kaldıysa muhtemelen gebesinizdir.

Gebelik Testinin Pozitif Çıkması
Evde yapılan gebelik testleri, olması gereken adet kanama tarihinizden bir hafta sonra tam olarak sonuç vereceklerdir. Daha erken sürede yaptığınız ancak negatif çıkan testleri birkaç gün sonra tekrarlamakta fayda vardır. Evde yaptığınız gebelik testi pozitif çıkarsa doktorunuzdan randevu alıp durumunuzu belirtin.

Adet Gecikmesi Sebebleri ve Nedenleri



Normal adet gören bir kadında siklüsler fizyolojik olarak 21-35 gün arasında değişir. Bir adet siklüsünün 35 günden uzun sürmesi durumunda adet gecikmesinden bahsedilir. Ancak çok sık karşılaşılan bir durum olan adetlerin birkaç gün gecikmesi bir sorun olarak algılanmamalı. Adet gecikmesinin ne zaman ciddiye alınması gerektiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ebru Füsun Akbay'ın verdiği bilgilere göre, yılda bir iki kez adet gecikmesi olabilir ancak adet düzensizliği 2-3 ay devam ederse doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Neden Kaynaklanır?

Adet gecikmesinin en sık görülen nedenini yumurtanın geliştiği folikülün çatlamaması sonucu ortaya çıkan bir durum oluşturur. Aslında kadınların bir çoğu yılda bir siklüs yumurtanın çatlamaması veya folikül persistensini yaşarlar. Fizyolojik olan bu durum pek çok kez birkaç günlük adet gecikmesine yol açtığı için kadınlar tarafından fark edilmez.
Adet gecikmesinde ilk olarak akla gelmesi gereken şey ise gebeliktir. Adet gecikmesi fizyolojik olan bu durumlar dışında yumurtalıklarda gelişebilecek endometriozis kistleri, yumurtalıkların iyi ve kötü huylu tümörleri gibi patolojik kistik oluşumlarda da görülebilir. Bazı hormonal denge bozukluklarında ilk belirti adet gecikmesi şeklinde olabilir. Bu grup hastalıklar çok çeşitlidir ve karmaşık bir yapı içerisinde olabilirler. Bunlar içerisinde en sık rastlananları ise polikistik over sendromu, tiroid bezi fonksiyon bozuklukları ve süt hormonu olarak bilinen prolaktin hormonu salgı bozukluklarıdır. Bu hormon bozuklukları arasında adet düzensizliklerine en sık yol açan durumu ise polikistik over sendromu oluşturuyor.

Tanı Nasıl Konuyor?

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı muayene ve ultrasonografi ile tanı koyar. Detaylı yapılacak olan hormon profili analizi de teşhisin en önemli parçasını oluşturur. Bazı hormon metabolizması bozukluklarında doktor ilave birtakım tahlillere ve testlere başvurabilir. Hatta röntgen filmi ve bilgisayar tomografi de tanı için gerekebilir.

Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi şekli, bulunan patolojiye göre değişir. Tiroid hormonu yetersizliğine bağlı durumlarda tiroid hormonu verilir. Prolaktin hormonunun yüksek düzeyde salgılandığı durumlarda, salgılamayı kesici ilaçlar verilir. Polikistik over sendromunda ise sadece kilo vermeyle bile adetler düzene girebilir. Ayrıca progesteron hormonu veya doğum kontrol haplarıyla da tedavi mümkün olabiliyor.

Tedavi Edilmemesi Ne Gibi Sonuçlara Yol Açar?

Sürekli östrojen hormonu etkisi altında kalan rahim içini döşeyen endometrium tabakası her ay düzenli dökülüp adet kanaması şeklinde atılmadığı için sürekli kalınlaşır. Uzun yıllar içersinde bu durum rahim kanseri oluşumu riskini arttırmaktadır. Ayrıca adet gecikmeleri tedavi edilmezse gebelik oluşumu gecikir veya gerçekleşmez. Adet gecikmesine neden olan yumurtalıkta kistik bir durum sözkonusu ise tedavisi gecikmiş olur.

Birkaç günlük gecikme normal kabul edilirken, daha uzun gecikmelerde gebelik yoksa, hormonal sorunların varlığı araştırılmalıdır.

Kadınları endişelendiren durumlardan biri de adet gecikmesidir. Normal adet gören bir kadında sikluslar fizyolojik olarak 21-35 gün arasında değişir.

Bir adet siklusunun 35 günden uzun sürmesi durumunda adet gecikmesinden bahsedilir. Adetlerin birkaç gün gecikmesi bir sorun olarak algılanmamalıdır. Yılda bir iki kez adet gecikmesi olabilir ancak adet düzensizliği 2-3 ay devam ederse değerlendirilmelidir.

Anadolu Sağlık Merkezi'nden Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Ebru Füsun Akbay, adet gecikmesinin ne zaman ciddiye alınması gerektiğini anlattı.

NEDEN KAYNAKLANIR?
Adet gecikmesinin en sık görülen nedenini yumurtanın geliştiği folikülün çatlamaması sonucu ortaya çıkan bir durum oluşturur. Aslında kadınların bir çoğu yılda bir siklüs yumurtanın çatlamaması durumunu yaşarlar.

Fizyolojik olan bu durum pek çok kez birkaç günlük adet gecikmesine yol açtığı için kadınlar tarafından fark edilmez. Adet gecikmesinde ilk olarak akla gelmesi gereken şey ise gebeliktir. Adet gecikmesi fizyolojik olan bu durumlar dışında yumurtalıklarda gelişebilecek endometriozis kistleri, yumurtalıkların iyi ve kötü huylu tümörleri gibi patolojik kistik oluşumlarda da görülebilir.

Bazı hormonal denge bozukluklarında ilk belirti adet gecikmesi şeklinde olabilir. Bu grup hastalıklar çok çeşitlidir. En sık rastlananları ise polikistik over sendromu, tiroid bezi fonksiyon bozuklukları ve süt hormonu olarak bilinen prolaktin hormonu salgı bozukluklarıdır. Bu hormon bozuklukları arasında adet düzensizliklerine en sık yol açan durumu ise polikistik over sendromu oluşturur.soruvecevap.blogcu.com

TANI NASIL KONULUR?
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı muayene ve ultrasonografi ile tanı koyar. Detaylı yapılacak olan hormon profili analizi de teşhisin en önemli parçasını oluşturur. Tedavi şekli bulunan patolojiye göre değişir.

Tiroid hormonu yetersizliğine bağlı durumlarda tiroid hormonu verilir. Prolaktin hormonunun yüksek düzeyde salgılandığı durumlarda, salgılamayı kesici ilaçlar verilir.


Doğurganlık döneminde de adet gecikmelerine sık rastlanır. Aktif cinsel yaşamı olan ve etkin bir korunma yöntemi kullanmayan kadında görülen adet gecikmelerinin en muhtemel nedeni gebeliktir. İkinci muhtemel neden de herhangi bir şekilde o siklusta ovulasyon (yumurtlama) olmaması ve bu nedenle “dökülmenin” gecikmesidir. Düzenli adet gören bir kadında beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan gecikmenin nedeni ise stres, mevsimsel değişiklikler, mekan değişiklikleri olabilir. Bir kadında senede bir kez adet gecikmesi olması ileri inceleme gerektiren bir durum değildir. Ancak adet gecikmesi senede bir kereden çok oluyorsa ve/veya gecikmelerden biri 6 aydan daha uzun sürüyorsa hormonal tetkik yapılması gerekir.



Adet gecikmesinin diğer önemli nedenleri arasında aylık ya da üç aylık korunma iğneleri ya da kola uygulanan hormon çubuklarının içinde bulunan hormonların yanetkileri sayılabilir.



Ara kanamalar:

Doğurganlık döneminde sık görülen diğer bir adet düzensizliğidir. En muhtemel neden serviksteki enfeksiyonlardır. Diğer muhtemel nedenler miyomlar (uterusta bulunan selim tabiatlı urlar) ve serviks polipleridir (polipler de selim tabiatlı oluşumlardır). Spiral kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı, aylık, üçaylık iğneler ve kola uygulanan çubuklar da lekelenme tarzında ara kanamalara neden olabilirler.



Adetin fazla olması:

En muhtemel neden yumurtlama olmadan gerçekleşen siklustur. Diğer nedenler spiral kullanımı, aylık, üçaylık iğneler ve kola uygulanan çubuklardır. Farkında olunmayan gebeliğin düşükle sonuçlanması da yanlışlıkla adet kanaması sanılabilir.



Adetin az olması:

Adet döneminde görülen kanama miktarı yaşla birlikte azalma eğilimi gösterir. Doğum kontrol hapı kullanımı da adet kanamasını önemli ölçülerde azaltır. Sorunlu seyreden kürtajlar sonrası endometriumda (rahim iç tabakasında) ortaya çıkan yapışıklıklar da az adet görülmesine ileri derecede yapışıklıklarda hiç adet görememeye neden olabilir. Şüpheli durumlarda “Üstüne görme” yani gebelikte ortaya çıkan kanamayı adet kanaması sanma yönünden gerekli incelemeler de mutlaka yapılmalıdır.



Sık adet görme:

En muhtemel neden hormonal dengesizliktir. Arakanamalar sıklıkla adet kanaması ile karıştıklarından ara kanamaların muhtemel nedenleri burada da sözkonusu olabilir.



Tüm bunlara ek olarak her türlü normalden fazla kanama durumunda vücudun kanamayı durdurma ve kanı pıhtılaştırma mekanizmalarındaki muhtemel bir bozukluk mutlaka akla gelmelidir. Bu özellikle ergenlik döneminde olan ve tüm kanamaları bir “faciaya” dönüşen kızlarda muhtemel neden olabilir ve araştırılmalıdır.



Adet düzensizliklerinde ne gibi incelemeler yapılır?

Normalden sapma olan her kanama mutlaka doktor muayenesi gerektiren bir durumdur. Doktor incelemesinde yapılacak olan işlemler komple jinekolojik muayene, ultrason, papsmear ve doğurganlık çağında olanlarda gebelik testi şeklinde olacaktır. Bu incelemeler normaldışı kanamaların yaklaşık %80′inin aydınlatılması için yeterli olur. Ek olarak bazı özel durumlarda hormonal tetkikler (özellikle sürekli gecikmesi olanlar, gecikmesi 6 aydan daha uzun sürenler, beraberinde tüylenme, şişmanlama, gebe kalamama şikayeti olanlar gibi), biyopsi işlemleri (ara kanaması olmakla birlikte kanser ya da kanser öncesi lezyon şüphesi olanlar, 35 yaşın üstündeki tüm normaldışı kanamalar, menopozda kanama) de adet düzensizliği olan kadınlarda uygulanan ileri tetkiklerdir.



Nasıl tedavi edilir?

Tanı koyma esnasında yapılan incelemeler şu sorulara cevap ararlar: gebelik varmıdır?; tedavi edilmesi gereken hormonal dengesizlik varmıdır?; cerrahi yolla uzaklaştırılması gereken kanser öncüsü lezyon ya da kanser varmıdır? Bu üç durum da saptanmamışsa bu durumda en muhtemel neden enfeksiyondur ve antibiyotik tedavisi verilir. Tedaviye rağmen devam eden kanamalarda incelemelerin tekrar edilmesi gerekebilir.



Jinekolojik muayene ve ultrasonda saptanan bulgulara ek olarak idrar veya kanda yapılan gebelik testleriyle gebelik tanısı kesinleştirilir. Gebelik olduğunda da sıklıkla düşük tehdidi, düşük ya da dış gebelik sözkonusudur ve bu durumlar usulüne uygun olarak tedavi edilir.



Hormonal dengesizlik çoğunlukla yumurtlama olmaması şeklindedir. Bu durumun tedavi edilmesi önemlidir zira endometrium tabakasının progesteron salgısı olmaksızın kalınlaşması dokuda kanser öncüsü lezyon (oluşum) ve daha ileri durumlarda kanser gelişimine neden olabilir. Tedavi için çocuk isteği olanlara yumurtlamanın tekrar sağlanması, çocuk isteği olmayanlara ise eksik olan progesteron hormonunun takviye edilmesi için tedavi verilir.



Servikste polip ( rahim ağzı selim tabiatlı oluşum ), endometriumda polip ( rahim iç tabakası selim tabiatlı oluşum ) ya da diğer kanamaya yolaçacak kitleler (miyom gibi) varsa kanamayı kontrol altına almak için sıklıkla cerrahi müdahale gerekir. Bu müdahale polip durumlarında basit olarak polipin çıkarılması şeklinde olabileceği gibi büyük miyomlarda (rahimde bulunan selim tabiatlı urlar ) uterusun çıkarılması şeklinde de olabilir.

Kanser öncüsü lezyon ya da kanser saptandığında ise odak kesinlikle saptandıktan sonra usulüne uygun tedavi yapılır

Adet düzensizliği terimini kullanırken öncelikle normal adet kanamasını ve bunun oluşması için gerekli koşulları tanımlamak gerekir. Normal bir adet kanaması için gerekli fizyolojik şartlar şöyle özetlenebilir :

• Beyinden sağlıklı bir şekilde yumurtalıklara uyarım gelmesi,
• Bu uyarımın yumurtalıkları etkileyerek yumurtalıklardan kadınlık hormonu olan estrojen salımını ve yumurtlamayı sağlaması ve ardından ikinci önemli hormon olan progesteron hormonunu salgılaması
• Adet kanaması için normal bir rahim ve genital sistem,
• Psikolojik olarak sağlıklı olma

Fizyolojik koşulların herhangi bir nedenle etkilenmesi sonucu ortaya çıkan kanamalara düzensiz kanamalar adı verilir.

Genellikle 21-35 gün arasında düzenli olarak gerçekleşen ve 3-7 gün süren kanamalar normal sınırlarda kabul edilebilir. Ortalama kan kaybı ise bir adet döneminde 35-40 ml civarındadır. Bu da genellikle günde 3-5 pet olarak ifade edilebilir. Genellikle 80 ml’nin üzerindeki kanamalar anormal olarak değerlendirilir. Ancak miktar olarak kanamanın normal olup olmadığını tespit etmek aslında kolay değildir. Kan kaybını değerlendirirken titizlik nedeniyle kişiden kişiye yorum farklılıkları objektif olmayı engellemektedirNeler adet düzenini bozabilir

 Yeni adet görmeye başlıyan genç kızlarımızda da ilk adet yılındaki kanamaları düzenli aralıklarla gelmeyebilir, biz gerekli muayeneyi yapıp altında herhangi bir başka neden yoksa hormonal düzen oturuncaya kadar beklenmesini tavsiye ederiz. Adetten kesilmek üzere olan hanımlarımızda da düzen bozulmaya başlar.

Adet Düzensizliklerinde Tedavi
Kanamanın sebebi üreme organlarından kaynaklanmakta ise yani hormon düzensizliği değilse, tedavi nedene yönelik olarak yapılır. Örneğin rahimde büyük myom veya kanser varsa hasta ameliyat edilmelidir.

Menopoz döneminde görülen her türlü kanama önemlidir ve mutlaka ayrıntılı araştırılmalıdır. Bunun için vajinal ultrason, rahim içinden biyopsi alınarak patolojik inceleme ve gerekirse histeroskopi yapılarak kesin tanı konulmalıdır.

Tüm bu araştırmalar sonucunda kanamaya neden olabilecek bir hastalık saptanmamışsa; adet düzensizliği hormonal dengesizliğe bağlıdır ve bu durumda adet düzenleyici ilaçlarla kanamalar düzene sokulmaya çalışılır.

Tıbbi tedavide doğum kontrol ilaçları yanında dengeleyici alternatif ilaçlar da uygulanabilir.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.

Adet Belirtileri ve Nedenleri



Bütün kadın veya genç kızlarda farklı belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Belirtiler adet döneminden, adet dönemine gerçekleşir. Belirtilerin şiddeti, dönem dönem farklı bir seyir göstererek artıp azalabilir.
Belirtiler, çoğunlukla adet döneminin başlamasından 7-10 gün önce kendini göstermaya başlar ve bu dönem yaklaştıkça şiddetlenebilir. Bu belirtiler hafif, orta ya da şiddetli olabilirler.

Adet belirtileri ile karşılaşan kişiler kısa sürede bir uzman hekime başvurmalıdırlar.

Adet Söktürücü İlaçlar Bitkiler


ADET SÖKTÜRÜCÜ İLAÇLAR

Adet söktürücü diye adlandırılan ilaçlar (haplar, tabletler, iğneler) kadın hastalıkları ile ilgili en sık kullanılan ilaçlardır ve çoğu kadın en az bir kere kullanmıştır. Bu ilaçların bu kadar yaygın kullanılmasına rağmen öncelikle şunu belirtmek gerekir ki asla doktor denetimi altında olmadan kullanılmaları gereken ilaçlardır. Bunlar hormon içeren ilaçlardır ve bu nedenle doktor denetimi altında olmadan yanlış kullanımlar adet düzensizliği başta olmak üzere bir takım problemelre yol açabilirler.

Adet (regl) söktürücü ilaçlar sadece progesteron (gestagen) hormonu içeren ilaçlardır. Bazı durularda östrojen ve progesteron hormonu içeren ilaçlar da adet söktürücü olarak kullanılırlar.

Adet söktürücü ilaçlar nasıl etki eder?
Adet söktürücü ilaçların etki mekanizması kadının normal adet düzenini taklit etmesine dayanır. Kadınların adet döngülerinin ilk yarısında östrojen hormonu, ikinci yarısında progesteron hormonu baskındır. İkinci yarıda artan bu progesteron hormonunun azalması (progesteron çekilmesi) sonucunda adet kanaması başlar. adet söktürücü ilaçlar da aynen bu durumu taklit eder, önce progesteron verilir daha sonra ilaç kesildiğinde progesteron azalır ve kanama olur. Adet kanaması genellikle ilaç kesildikten 3-5 gün sonra başlar. Bazen 1 hafta - 10 günü bulabilir adetin başlaması.

Adet söktürücü ilaçlar kullanılırken hamilelik şüphesinin kesinlikle olmaması gerekir çünkü bu ilaçların çoğu hamilelik sırasında kullanılmayan ilaçlardır. Bazı progesteron içeren ilaçlar hem adet söktürücü olarak hem de gebelik de bazı durumların tedavisinde kullanılırlar.

Sonuç olarak adet söktürücü ilaçlar diğer ilaçlar gibi asla doktor kontrolü altında olmadan kullanılmamalıdır, bunların kullanım zamanı ve dozu önemlidir. Her adet gecikmesi adet söktürücü kullanılmasını gerektirmez. Bazı adet gecikmelerinde başka ilaçların kullanılması gerekebilir ve adet söktürücü ilaçlar bu durumda faydadan çok zarar getirebilir.

Adet Gecikmesi


Adet gecikmesi nedir?
Adet gecikmesi, adet kanamasının beklenen tarihinde olmaması durumudur. Adet gecikmeleri tıbbi literatürde "amenore" olarak geçer.

Halk arasında da adet görememe veya adet olamama gibi terimlerle ifade edilir.

Kadının adet dönemi nasıl adlandırılır?
Tıbbi terminolojide kadınlarda adet yerine regl, mens, menses, siklus, periyod gibi terimler kullanılır. Halk arasında ise adetler ay hali, renkli olmak gibi terimlerle anılmaktadır.

Adetlerin seyrekleşmesi ne demektir?
Adetlerin her ay gecikerek daha seyrekleşmesi durumuna ise "oligomenore" adı verilir. Normal bir kadında bir adet dönemi 21 ile 35 günler arasıdır.  Yani adetlerin 35 günden daha uzun sürede görülmesi (oligomenore) normal olarak kabul edilmez. 

Fizyolojik (doğal) amenore nedir?
Kadınlarda bazı dönemlerde normal olarak adet görmeme durumları da bulunmaktadır. Bu adet olamama durumlarına "Fizyolojik amenore" adı verilir.
Fiyolojik amenore;
 Ergenlik (puberte, bluğ çağ) öncesi
 Hamilelik  
 Emzirme (laktasyon)
Menopoz dönemleridir.  Bu dönemlerde adet görmemenin sebebi ovulasyon yani yumurtlama durumunun olmamasıdır.

Adet gecikmelerinde ilk ne düşünülmelidir?
Normal adet gören bir kadında adet kanamasının gecikmesi durumunda ilk önce gebelik olasılığı akla gelmelidir. Adeti gecikmiş olan kadının hamile olmadığı ispatlandıktan sonra adet gecikmesine neden olabilecek diğer faktörler araştırılır.

Gebelik harici adet gecikmeleri nelere bağlıdır?
Gebelik harici adet gecikmesinin pek çok organik nedeni olabilir. Bunlar:
  Hormonal faktörler, (hiperprolaktinemi, tiroid hastalıkları)
  Üreme organları ile ilgili problemler, 
  Ağır stres, (iş veya sınav, okul stresi gibi)
  Anoreksi nevroza (yemek yememe bozukluğu), 
  Ağır egzersizler, (bale, atletizm, ağır sporlar)
  Beyin tümörleri, 
  Kürtaj sonrası rahim içi yapışıklıklar (Asherman sendromu) 
  Polikistik Over Sendromu (PCOS), 
  Aşırı zayıflık, 
  Dengesiz beslenme adet gecikmesine neden olabilir.

Adet kanaması, vücutta bulunan işlevleri birbirinden farklı hormon salgılayan bir çok salgı bezinin uyum içinde çalışması sonucunda olur. Bu salgı bezlerindeki herhangi bir düzensizlik kendisini adet gecikmesi ile gösterebilir. 

Tiroid bezinin fazla veya az çalışması (hipertroidi/hipotroidi) durumunda veya prolaktin hormonu yüksekliğine (hiperprolaktinemi) neden olan hipofiz bezi hastalıklarında ilk şikayet yine adet gecikmesi olabilir.

Adet kanaması olayı rahim içi zarının dökülmesidir. Bunun için rahim içi zarının yeterli kalınlığa ulaşması gereklidir. Daha önceden geçirilmiş rahim içi girişimler ve özellikle de kürtaj işlemi rahim içi dokuyu zedeleyebilir. Böyle durumlarda da daha sonraki dönemde adet kanaması olmayabilir.

Ağır fiziksel egzersizler yapan kadınlarda adet gecikmesi sıklıkla izlenir. Bu duruma en iyi örnek sporcular ve balerinlerdir. 

Yoğun stres, ağır diyet sonrası belirgin kilo verme veya çevre değişiklikleri de hormonal dengesizliklere ve adet gecikmelerine neden olabilir.

Polikistik over sendromunda da ilk adetten bu yana adet gecikmeleri vardır. Bu hastalıkta adet gecikmelerini takiben oluşan yoğun ve düzensiz kanamalar vardır.

Yinelemekte fayda vardır ki; adet gecikmesi olan normal üreme çağındaki bir hastada ilk yapılması gereken şey "gebelik testi"dir. Gebelik olmadığı tespit edildikten sonra adet gecikmesine neden olan durumla ilgili ayrıntılı muayene ve laboratuar tetkiklerine geçilir. 

Adet gecikmelerinde yapılan ultrasonlarda rahimin duruş pozisyonu ile adet kanamasını sağlayan rahim iç zarının kalınlığı ölçülerek tespit edilir. Daha sonra laboratuar analizi ile çeşitli salgı bezlerinden salgılanan hormon düzeyleri tespit edilir. Herhangi bir hormon bozukluğu saptanmışsa ona yönelik tedavi düzenlenir. 

Hormon bozukluklarından biri de hipofizden salgılanan prolaktin hormonunun yüksekliğidir. Normalde bu hormon özellikle emzirme döneminde salgılanmaktadır. Hiperprolaktinemisi olan kadınlarda adet gecikmesi ve göğüslerden süt gelmesi yakınması vardır.

Prolaktin hormonu eğer çok yüksek ise hipofiz bezi tomografi ve MR gibi yöntemlerle görüntülenmeli, hipofizde adenom (iyi huylu bir tümör) olup olmadığı araştırmalıdır.

Çoğu durumda adet gecikmesine neden olan bariz bir hastalık yoktur. Böyle durumlarda da kadının adet görmesini sağlayacak ve kendisi için gerekli hormon desteğini sağlayan ilaçları kullanması önerilmektedir.